uyarak

uyarak
uyar, uyarak uymak

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • BİL-İMTİSAL — Uyarak, imtisal ederek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • IKTIDAEN — Uyarak, ıktıda ederek, tâbi olarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İKTİDAEN — Uyarak, tâbi olarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von …   Deutsch Wikipedia

  • bağıl — sf. 1) Görece 2) is., fiz. Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği Birleşik Sözler bağıl değer bağıl nem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boşandırmak — i 1) Boşanmasını sağlamak 2) Karı ile kocayı istekleri üzerine kanunlara uyarak ayırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diksiyon — is., Fr. diction 1) Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi Müfredat programlarında kıraat yani diksiyon dersi yok. B. Felek 2) Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması 3) tiy. Duru …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hafif — sf., Ar. ḫafīf 1) Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı 2) Güç veya yorucu olmayan, kolay Hafif bir iş. 3) Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa Hafif bir kadın. 4) Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek) Onlar da akşam yemeğini pek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muhacir — sf., Ar. muhācir 1) Göçmen Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik. Ö. Seyfettin 2) Hz. Muhammed e uyarak Mekke den Medine ye göç eden Birleşik Sözler muhacir arabası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller muhacir gitmek muhacir olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ralli — is., İng. rally Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tango — is., müz., İsp. tango 1) Özel ritimli ağır bir dans 2) Bu dansın müziği Radyoda eski tangoları dinlemeyi severim. 3) hlk. Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın) Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik... A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”